1. Sofralık zeytin çeşitleri
1.1. Çeşit Adı: Gemlik
Sinonim: Trilye, Kaplık, Kıvırcık, Kara
Yetiştiği Bölgeler: Bursa, Tekirdağ, Kocaeli, Bilecik, Kastamonu, Zonguldak, Sinop, Samsun, Trabzon, Balıkesir, İzmir, Manisa, Aydın, İçel, Adana, Antalya, Adıyaman ilerini içine alan çok geniş bir coğrafyada yetiştirilir.
Marmara Bölgesi’ndeki ağaç varlığının %80’ini, toplam ağaç sayısının %11’ini oluşturur. Sayı bakımından Memecik ve Ayvalık çeşitlerinden sonra 3. sırada yer alır. Orta kuvvette gelişir. Meyve orta iriliktedir. İyi bakım şartlarında düzenli ürün verir, verimlidir, kısmen kendine verimlidir, soğuğa karşı kısmen dayanıklıdır, Çelikle çoğaltılır. Özellikle Doğal Siyah zeytin üretiminde ülkemizde yaygın olarak kullanılır.
1.2. Çeşit Adı: Edincik Su
Sinonim: Erdek su, Su zeytini
Yetiştiği Bölgeler: Edincik, Balıkesir’in Bandırma, Edincik ve Erdek ilçeleri.
Toplam ağaç sayısı 30.000 adettir. Siyah sofralık olarak değerlendirilir. Su oranı yüksek, yağ oranı düşüktür. Orta kuvvette gelişir, meyve iri, periyodisite gösterir, verimi orta düzeydedir, hasatta meyve kolay berelenebilir, aşı ve çelikle çoğaltılır.
1.3. Çeşit Adı: Edremit (Ayvalık)
Sinonim: Edremit Yağlık, Şakran, Midilli, Ada zeytini
Yetiştiği Bölgeler: Çanakkale, Ege Bölgesi Körfez yöresi, İzmir, İçel, Antalya, Adana, Kahramanmaraş ve Mardin’e kadar uzanmaktadır.
Toplam ağaç sayısının %19’unu, Ege Bölgesinin %25,3’ünü oluşturur. Yağı kimyasal ve duyusal özellikleri yönünden birinci sırada yer alır. Bölgesinde yağlık olarak değerlendirilir. İyi bakım şartlarında kuvvetli gelişir, meyve orta büyüklükte, orta derecede periyodisite gösterir, mekanik hasada uygun yapıya sahip, verimi iyi, kendine verimli, soğuğa kısmen dayanıklıdır, çelikle çoğaltılır.
1.4. Çeşit Adı: Domat
Sinonim: Akhisar
Yetiştiği Bölgeler: Manisa’nın Akhisar, Turgutlu, Saruhanlı, İzmir’in Merkez, Kemalpaşa, Selçuk, Aydın’ın Merkez, Söke, Karacasu, Kuyucuk ilçeleri.
Toplam ağaç sayısının %1,4’nü oluşturur. Yeşil sofralık özellikle dolgulu zeytin olarak değerlendirilir. İyi bakım şartlarında kuvvetli gelişir, meyve iri, iyi bakım koşullarında düzenli ürün verir, verimli, erken meyveye yatar, geç sulamalarda soğuğa karşı duyarlıdır, aşı ile çoğaltılır.
1.5. Çeşit Adı: Karamürsel Su
Sinonim: Su zeytin, Kalamata
Yetiştiği Bölgeler: Karamürsel, Kocaeli’nin Karamürsel, Gebze, Gölcük ilçeleri ve Bursa civarı.
Toplam ağaç sayısı 200.000 adettir. Çok az oleaeuropein içerdiğinden işleme sırasında kolayca tatlanır. Yağ oranı düşüktür. Kalamata zeytini adı altında siyah sofralık olarak işlenir. Orta kuvvette gelişir, meyveleri çok iridir, periyodisite gösterir, verimi iyi, soğuğa duyarlı, aşı ve çelikle çoğaltılır.
1.6. Çeşit Adı: Memecik
Sinonim: Taş arası, Aşıyel, Tekir, Gülümbe, Şehir, Yağlık.
Yetiştiği Bölgeler: Muğla, İzmir, Aydın, Manisa, Denizli, Antalya, Sinop, Kahramanmaraş, Kastamonu’ya kadar geniş coğrafya.
Ege Bölgesi ağaç varlığının %50’sinden fazlasını, toplam ağaç varlığımızın %45,5’ini oluşturur. Yağlık ve yeşil sofralık olarak değerlendirilir. Kalite yönünden Ayvalık çeşidinden sonra gelir. İspanyol usulü yeşil zeytine işlenir. Çekirdeklerin çimlenme oranı yüksektir. İyi bakım şartlarında kuvvetli gelişir, meyveleri iridir, genelde şiddetli periyodisite gösterir, verimli, kısmen kendine verimli, soğuğa ve kurağa karşı aşırı duyarlı değildir, aşı ve çelikle çoğaltılır.
1.7. Çeşit Adı: Uslu
Sinonim: Akhisar
Yetiştiği Bölgeler: Manisa’nın Akhisar, Turgutlu, İzmir’in Kemalpaşa, Selçuk, Muğla’nın Merkez, Yatağan ilçeleri.
900.000 civarında ağaç sayısı bulunmaktadır. Toplam ağaç varlığımızın % 1’ini oluşturur. Meyvelerin tam olgunluktaki parlak koyu siyah rengi ve tadı nedeniyle siyah sofralık olarak tercih edilmektedir. Sulanan koşullarda çok kuvvetli gelişir, meyveleri orta iriliktedir, iyi bakım şartlarında düzenli ürün verir, verimi orta düzeydedir, soğuğa hassastır, hasatta meyve kolay berelenebilir, aşı ve çelikle çoğaltılır.
1.8. Çeşit Adı: Çekişte
Sinonim: Kırma, Memeli
Yetiştiği Bölgeler: Ödemiş, İzmir’in Kiraz, Torbalı ve Ödemiş ilçeleri, Aydın’ın Nazilli, Sultanhisar ve Yenipazar ilçeleri. 1,3 milyon ağaç sayısı ile toplamın %1,5’ini oluşturur. Genelde yetiştirildiği yerlerde yeşil kırma zeytin olarak değerlendirilir. Çok kuvvetli gelişir, meyve iri, iyi bakım şartlarında düzenli ürün verebilir, verimli, soğuğa karşı duyarlı değildir, aşı ve çelikle çoğaltılır.
1.9. Çeşit Adı: Çelebi
Sinonim: İznik Çelebi
Yetiştiği Bölgeler: Bursa’nın Gemlik, İznik, Orhangazi, Kocaeli’nin Merkez, Gölcük ve Bilecik’in Merkez, Osmaneli, Gölpınarı ilçeleri.
400.000 civarında ağaç sayısı ile Marmara Bölgesi’nin %5’ini oluşturur. Yeşil sofralık olarak değerlendirilir. Orta kuvvette gelişir, meyve çok iri, kısmen periyodisite gösterir, orta düzeyde verimlidir, soğuğa karşı aşırı duyarlı değildir, aşı ile çoğaltılır.
· Bahsi geçen bu çeşitlerin yanısıra sofralık olarak değerlendirilen bazı diğer çeşitler de şunlardır: Yamalak Kabası, Manzanilla, Memeli, Samanlı, Sarı Ulak, Tavşanyüreği, Büyük topak Ulak, Çilli, Eğriburun, İzmir Sofralık, Kan çelebi, Kiraz, Sarı Haşebi, Saurani
· Ülkemizde sofralık ve yağlık olarak değerlendirilmeye alınan yaklaşık 88 farklı çeşit bulunmaktadır.
· Gemlik, Edincik su, Karamürsel su, Çelebi, Samanlı Marmara bölgesinin çeşitleridir.
· Edremit (Ayvalık), Domat, Memecik, Uslu, Memeli, Manzanilla, Çilli, Çekişte, Kiraz, İzmir sofralık Ege bölgesinin belli başlı sofralık zeytin çeşitleridir.
· Tavşanyüreği, Büyük topak ulak, Sarı Ulak Akdeniz bölgesi çeşitleridir.
· Kan Çelebi, Halhalı, Eğriburun, Saurani, Sarı Haşebi , Kalembezi Güneydoğu Anadolu bölgesinin zeytin çeşitleridir.
Zeytinler işlenecekleri stile göre uygun olgunluk döneminde hasat edilir. Üç farklı olgunluk dönemi bulunmaktadır:
Yeşilden sarımsı yeşile kadar olan olgunlaşma periyodu başlangıcında, renk değişiminden önce hasat edilen ve normal iriliğe erişmiş meyveleri ifade eder.
Yeşil zeytinler çok çeşitli şekillerde işlenebilir. İspanyol usulü işleyerek (işlem görmüş zeytin)dolgulu, bütün, kırma veyaDoğal işleyerekkırma, çizik, bütün zeytin v.b. şekilde işlem görürler.
Tam olgunlaşma periyodundan önce, renk değişim döneminde pembe, kırmızı, şarabi, açık kahverengi renklerde iken hasat edilen meyveleri ifade eder.
Rengi dönük zeytinler genellikle Doğal bütün, çizik, kırma veya Oksidasyonla karartılan işlem görmüş siyah zeytin üretim şekilleri ile işlenir.
Tam olgunlaşma döneminde ya da bu dönemin hemen öncesinde hasat edilen, rengi siyah veya siyaha yakın, koyu mor, yeşilimsi siyah, koyu kahverengi veya kırmızı siyahtan menekşe siyahına kadar olan meyveleri tanımlar.
Siyah zeytinler genellikle Doğal siyah Zeytin üretiminde kullanılır. Bununla birlikte Kalamata tipi, konfit tipi zeytinlerin üretiminde de kullanılabilmektedir.
Çekirdekli haliyle sunulan, bütünlüğü bozulmamış zeytin
Bütün zeytinlerin mekanik yolla kırılmasıyla elde edilen zeytin
Bütün zeytinlerin kabuğunun çizilmesiyle elde edilen zeytin
Bütün zeytinlerin çekirdeğinin çıkarılması ile elde edilen zeytin
Bütün zeytinlerin çekirdeğinin çıkarılması sonrası dilimlenmesi ile elde edilen zeytin
Bütün zeytinlerin çekirdeğinin çıkarılması sonrası içinin kırmızı biber turşusu, havuç, ançüez, pimiento pastası, badem, turşu sarımsak, kapari v.b. malzemelerle doldurulmasıyla elde edilen zeytin
Zeytinin değişik soslar, baharat veya diğer yenilebilir maddeler ile karıştırılması veya marine edilmesi ile aromalı veya aromasız elde edilen ürün
Çekirdeği çıkarılmış zeytinlerin tam ortadan dikine ikiye bölünmesi ile elde edilen zeytin
Çekirdeği çıkarılmış zeytinlerin dikey ve yatay olarak dört parçaya bölünmesiyle elde edilen zeytin
Çeşide ve ekolojik şartlara bağlı olarak, zeytin danelerinin ağaçta iken kendiliğinden yenilebilme olgunluğuna erişmesi sonucu elde edilen ürün
Salamura hazırlamada kullanılan Tuz, zeytinlerin yeme olgunluğu kazanması ve korunması için içme suyu ile hazırlanan belirli konsantrasyondaki sodyum klorür (NaCl) çözeltisidir. Zeytincilikte tuz, yaygın olarak deniz tuzu, az olarak da kaya tuzu veya göl tuzu kullanılır. Kullanılacak tuzun safsızlıklardan arınmış olması, temiz, kokusuz olması önemlidir. Kullanımı için herhangi bir sınırlama bulunmamasının yanısıra ambalajlı ürünün dane eti için TGK Sofralık zeytin tebliğinde getirilen sınırlamalar nedeniyle, proseste dikkatli kullanılması gerekir.
Salamuranın asitliğinin ayarlanmasında ya da fermantasyon esnasında pH değerinin istenen değerlere düşürülmesinde kullanılan bir organik asittir. Yüksek şekerlerin veya şekerli meyvelerin fermantasyonu yoluyla biyolojik olarak elde edilir.pH değerinin düşürülerek istenmeyen mikroorganizmaların gelişimini engellemesi nedeniyle asitlik düzenleyici olması yanında “koruyucu” işlevi de bulunmaktadır. Prosesin gerektirdiği ölçüde kullanımı tavsiye edilerek kullanımında herhangi bir limit belirlenmemiştir. Naturel işlenen zeytinlerde kullanımı yaygındır.
Asetik asit sirkelerde temel asit bileşenidir. Ticari sirkelerdeki konsantrasyonu % 4-6 civarındadır. Asetik asit sirke formunda bir koruyucu olarak kullanılır. Ayrıca pH ve asitlik düzenleyici olarak da zeytincilikte (özellikle kalamata tipi zeytinlerde) yaygın bir kullanıma sahiptir.
Halkımız arasında limon tuzu olarak bilinen sitrik asit, ilk olarak narenciye türü meyvelerden izole edilmiş ve kristal halinde üretilmiştir. Limon suyunda % 6-8 sitrik asit vardır. Bu nedenle limon sitrik asit üretimi için başlıca hammaddeyi teşkil etmiştir. Fermantasyon yoluyla şekerli meyvelerden veya yüksek konsantrasyonlu şeker çözeltilerinden (örneğin melas çözeltisi) endüstriyel olarak üretmek mümkündür. Sitrik asit insan bünyesinde sentez edilen biyolojik orjinli bir asit oluşu nedeniyle hiçbir toksik nitelik göstermemektedir.
Zeytincilikte kullanımı, yapının sertleştirilmesi ve ürünün dayanıklılığının arttırılmasına yöneliktir. Kalsiyumlaktat ve kalsiyumsitrat gibi farklı formları bulunmaktadır. Salamurada maksimum 1500 mg/kg kullanılmaktadır.
Oksidasyonla karartılan siyah zeytinlerde (konfit tipi) renk stabilizörü olarak kullanılır. Ferrolaktat formu da mevcuttur. İzin verilen maksimum miktar demir cinsinden, 150 mg/kg’ dır.
Bakterilere, küf ve mayalara karşı gıda koruyucusu olarak kullanılan bir katkı maddesidir. E200 koduyla gıda katkıları listesinde yer almaktadır. Antimikrobiyal özellikleri bulunduğundan, gıda koruyucusu olarak çok geniş şekilde kullanılır. Sofralık zeytinlerde izin verilen maksimum limit 1000 ppm’ dir. Çok sayıda mikro organizmaya karşı oldukça etkili şekilde kullanılır. Sodyum sorbat, kalsiyum sorbat, potasyum sorbat (E202) küf ve maya oluşumunu engelleyen sorbik asit tuzlarıdır.
Sodyum benzoat benzo asitin Sodyum tuzlarındandır. Gıda katkı maddesi olarak gıda endüstrisinde kullanılan bir kimyasal maddedir. Gıda maddelerinde E211 olarak kodlanmaktadır. Sodyum benzoat, benzoik asitin sodyum bikarbonat, sodyum karbonat veya sodyum hidroksit ile nötralizasyonu sonucunda elde edilen bir gıda katkı kimyasalıdır. Sodyum benzoat doğada tabi olarak bulunmaz, benzoik asitten türevlenir. Sodyum benzoatın kaynaklandığı benzoik asit ise doğada pek çok bitki ve hayvanda tabi olarak bulunur.
Zeytin ürünlerinde, ürünlerin ısıl işleme tabi tutulmadığı durumlarda antimikrobiyel koruyucu olarak kullanılır.
Sodyumbenzoat suda çözündüğünden, zeytin ürünlerinde salamurada çözdürerek kullanılır. İzin verilen maksimum limit, zeytin ürünlerinde 1000 ppm’ dir. Sodyumbenzoat, potasyumsorbat veya sorbikasitle birlikte kullanıldığında ise her bir kimyasal için maksimum limit 500 ppm’ dir.
Ek.2.
Zeytinin danesinin irilik dereceleri (dane/kg)
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Not 1- Zeytin danesinin irilik dereceleri / aralığı 410’dan sonra ellişer ellişer artar. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Not 2- İki ardışık kalibre birleştirilerek kullanılabilir. Not 3- Zeytin dane adedi, zeytinin iriliği ile ters orantılıdır. Zeytin irileştikçe kilogramdaki dane sayısı azalır. |
Özellik |
Değer |
|||||||||||||
Yüz adet zeytin tanesinde kabul edilebilir kusur sayısı¹ (adet) |
||||||||||||||
Kabuk kusuru |
Et kusuru |
Gevşeklik |
Uygun olmayan renk |
Böcek yenikliği |
Dacus |
Sap (saplı zeytinde aranmaz) |
||||||||
S1 |
S2 |
S1 |
S2 |
S1 |
S2 |
S1 |
S2 |
S1 |
S2 |
S1 |
S2 |
S1 |
S2 |
|
Siyah zeytin |
4 |
10 |
4 |
6 |
6 |
10 |
4 |
8 |
3 |
6 |
5 |
8 |
5 |
10 |
Oksidasyonla karartılmış zeytin |
3 |
6 |
4 |
6 |
4 |
6 |
3 |
4 |
3 |
5 |
3 |
5 |
5 |
10 |
Yeşil-rengi dönük zeytin |
6 |
10 |
4 |
6 |
4 |
8 |
4 |
8 |
6 |
10 |
4 |
6 |
5 |
10 |
S1: Sınıf 1 |
|
|||||||||||||
S2: Sınıf II |
|
|||||||||||||
¹: Hiçbir suretle her iki sınıf içinde kusur sayısı toplamı aşağıda verilen tolerans sınırını aşmamalıdır. |
||||||||||||||
Sınıf1: % 10 |
|
|||||||||||||
Sınıf II: % 15 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tablo 1 - Zeytin tuz ve pH değerleri |
|
||||||||||||||||
|
İşleme şekline göre |
% Tuz (en çok) |
pH (en yüksek) |
|
|||||||||||||
|
|
MAP |
K |
P |
S |
MAP |
K |
P |
S |
|
|||||||
|
İşlem görmüş zeytinler |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|||||||
|
Rengi dönük/siyah |
8 |
8 |
6 |
4 |
4,5 |
4,5 |
4,5 |
8 |
|
|||||||
|
Yeşil |
7 |
7 |
6 |
4 |
4,3 |
4,3 |
4,3 |
8 |
|
|||||||
|
Doğal zeytinler |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|||||||
|
Rengi Dönük/Siyah |
8 |
8 |
6 |
4 |
5,0 |
5,0 |
5 |
- |
|
|||||||
|
Yeşil |
7 |
7 |
6 |
4 |
4,3 |
4,3 |
4,3 |
- |
|
|||||||
|
Not: (1)Yukarıdaki değerler hurma zeytini kapsamaz. Not: (2) Tablo 1’de; MAP: Modifiye atmosferde ambalajlanan zeytinleri, K: Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği’nde kullanımına izin verilen koruyucu ilave edilerek veya edilmeksizin ısıl işlem uygulanmayan zeytinleri, P: Pastörizasyon işlemi uygulanan zeytinleri, S: Sterilizasyon işlemi uygulanan zeytinleri ifade eder. |
|
|
|
|
|
|
|
|||||||||
Zeytin, içerdiği % 33 oranlarına kadar varabilen yenebilir yağı ile insan beslenmesinde temel besin maddesi olma özelliği taşımaktadır. İçerdiği vitaminler, mineraller, proteinler ve aroma maddeleriyle dengeli beslenme olanağı yaratır.Protein miktarı düşük olmasına karşın, bütün aminoasitleri bulundurduğundan dolayı besin kalitesi yüksektir.Zeytinde acılık şeklinde kendini gösteren zeytinin aromatik maddelerinden biri olan aleuropein, zeytinin hasattan sonra doğrudan tüketilmesini engeller. Laktik asit fermantasyonu veya alkali ile hidrolizi sonucu aleuropeinin değişikliğe uğradığı ve yerine aromatik maddeler oluştuğu bilinmektedir.Kaba lif zeytinde dengeli olarak bulunur, zira kaba lif hazmı kolaylaştırır.Zeytinin içerdiği diğer bileşenler, mineral olarak Ca, Fe, Mg; vitaminler grubundan Provitamin A, Vitamin C ve Tiamin’ dir. Tüm bu bilgilerin yanısıra, unutmamalıdır ki, meyve etinin bileşenleri çeşitten çeşide değişiklik gösterir. Ayrıca, aynı çeşitte bile, kültürel uygulamalar, toprak karakteristikleri, hasat, iklimsel olaylar ve meyve olgunluk durumu v.b. nedeniyle zeytinin kesin bileşimini vermek mümkün olmamaktadır.
Önce botanik: Zeytinin bilimsel künyesi" oleaeeae" familyasından başlar. Leylak ve yasemin gibi süs bitkileriyle aynı familyadan "olea", yabani bir meyva ağacıdır. "Olea" cinsinden dünyada yaklaşık 30 değişik tür saptanmıştır. "Olea europea" da bunlardan biri ve en önemlisidir. Anayurdu Doğu Akdeniz olan "olea europea"nın başlıca iki alt-türü vardır: "Olea europea oleaster" (yabani) ve "olea europea sativa" (ehli).
Zeytinin eşsiz meyvasından çıkarılan yağ önce geceterimizi aydınlattı, mabetlerimizi kutsadı, ruhumuzu rahatlattı, sonra saçlarımızı, cildimizi güzelleştirdi, vücudumuzu ovdu, geliştirdi ve temizledi ve nihayet mutfağımızın baş tacı oldu. Ne var ki, kökü tarih öncesine dayanan yabani zeytin ağacının kaç bin yaşında ve anayurdunun tam neresi olduğu konusunda arkeobotanikçiler, tarihçiler ve arkeologlar arasında bir görüş birliği yok. De Candolle ve Pelletier'ye göre, Anadolu, Suriye ve İran; kimine göre Girit, Yunanistan, belki de Kuzey Afrika, Atlas Dağları, Aşağı Mısır. .. Dahası, yabani zeytinin ilk kez nerede ve kimler tarafından ehlileştirildiği, nereden nereye yayıldığı konusunda da gene farklı görüşler söz konusu.
"ZETA"
Dünyanın en eski alfabelerinin ana harfleri doğalolarak tarım toplumunun izlerini taşır: "Alfa" (A/pha) öküz, "beta" (Beth) ev, "gama" (GamaO deve ve "zeta" (Zat) zeytini simgeliyordu. Akadçazertum ya da zeirtum hem zeytin ağacını hem de meyvasınıtanımlıyordu. Dinsel törenlerde meyvası ve ondan elde edilen yağı (zertium) üzüm, incir gibi öteki meyvalarla birlikte tanrılara sunak veriliyordu. Zai, ibranilerde zait oldu, Araplarda ise zaitun. Araplar yaşlı ve büyük ağaçlara bugün de zeitun er-Rum (Romalıların zeytin ağacı) diyorlar. Orta Asya'dan "Kısrakbaşı" Anadolu'ya gelen Türkler ise Arapça'nın etkisiyle önce zeytOn, sonra zeytin'de karar kıldılar.
Zeytine Giritiiter e/aiwa dediler, akrabaları Yunanlılar e/aia. Romalılar önce o/eo, sonra oliva'yı benimsediler, Fransızlar ve ingilizler iseolive'i. Yunanca e/aia'nın kökeninde
Samilerin u/u sözcüğü yatar. U/u, Sami ibranilerde yağı simgeliyordu. Zeytinyağısözcüğüne gelince, Yunanlıların e/aion'u Roma'da o/eumoldu, italyanlar oli'ye çevirdiler; Fransızlar huile'e, ingilizler oil'a, ispanyollar ise Arapça az-zeit, zeytin suyundan esinlenerek aceite'ye.
Yüzyıllar değil, bin yıllar...
Oleaster, dikenli, küçük meyvalı yabani zeytin ağacı; milattan 10 bin yıl öncesi Doğu Akdeniz havzasının doğal bitki örtüsünün bir parçasıydı. Ancak, İtalya'nın Mongardino yöresinde ortaya çıkarılan fosilleşmiş zeytin yaprakları, aynı şekilde Kuzey Afrika' da paleolitik dönemden olduğu belirlenen zeytin dalları fosilleri ve İspanya' da kalkolitik dönemden kalan yabani zeytin ağacı dalları nedeniyle, bu ağacın Akdeniz'in batısında da milattan yaklaşık 12 bin yıl önce varalduğu yönünde savlar var... Yunanistan'ın kuzeyindeki Peloponez Yarımadası'nda bulunan ve kökeni M. Ö. 2000 yılına dayanan zeytin ağacı fosillerine karşın, Ege'deki Santorini Adası'nda gün yüzüne çıkarılan fosilleşmiş zeytin taneleri ve özellikle zeytin yapraklarının ömrü ise, bazı uzmanlara göre milattan 37 bin yıl önceye kadar gidebiliyor... Dile kolay: Zeytin 39 bin yaşında! Ne var ki, yabani zeytin ağacının varlığı zeytin üretiminin de yapıldığı anlamına gelmiyor.
Öte yandan, Güney Kafkasya'dan İran'a, buradan da, Akdeniz'de Suriye ve Filistin kıyılarına uzanan bölgede zeytin ağacı ve kültürünün varlığı, bu tartışmaları daha da alevlendiriyor. Zeytinin ve en azından olea europea'nın asıl yurdunun Güneydoğu Anadolu ve özellikle, Mardin, Maraş ve Hatay üçgeni olması en güçlü olasılık. Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde, örneğin güneyde' Akdeniz'de Toroslar'ın eteklerinde Antalya ve İçel'de, batıda Muğla'da, Aydın Çine'de kendi kendine yetişen ve çoğalan yabani zeytin ağaçları, "delice"lerin bolluğu, Bafa ve Kuşadası yörelerinde adeta ormana dönüşmeleri, İzmir Çeşme'de dağda taşta karşımıza çıkmaları, daha kuzeyde Çanakkale, Balıkesir ve Bursa'ya kadar yer yer kendini göstermesi, buna karşılık öteki zeytincilik bölgelerinde insan eliyle dikilmiş ağaçların dışında nadiren bulunması ya da hiç bulunmaması, zeytin ağacının anayurdunun günümüz Türkiyesi olabileceği savını destekliyor. Nice uygarlıklara ev sahipliği yapmış Anadolu'nun eşsiz arkeolojik zenginliklerinin, ancak yüzde 10'u bile geçmeyen bölümünün bugüne dek gün ışığına çıkartılabildiğini düşünürsek, zeytin ağacı ve zeytincilikle ilgili her yeni buluntunun bu görüşün savunulmasını kolaylaştıracağı ortadadır.
Ama açık olan bir şey var, o da yabani zeytin oleaster'in aşıyla "ehlileştirilmesi" ve bir kültür bitkisi olan sativa'ya dönüştürülmesinin yeryüzünde ilk kez M.Ö. 4000'lerde Anadolu, Doğu Akdeniz ve Güney Önasya' da; kabaca Adana, Gaziantep'ten başlayıp, Suriye, Lübnan, İsrail'e inen Akdeniz kıyı şeridi ve hinterlandında gerçekleştirildiği. Ve bu mucizeyi büyük olasılıkla Samilerin başardığı sanılıyor.
Altı bin yıllık hasat
Peki, bundan binlerce yıl önce hangi insanoğlu, bu yabani ağacı aşılayarak daha bol, daha az acı, daha büyük ve yağlı zeytin taneleri elde etmeyi, yağını sıkarak günlük yaşamında kullanmayı başardı? Bilimsel olarak kimse kesinlikle bilemiyor, efsaneler dışında sadece varsayımlar söz konusu. Uluslararası saygınlığa sahip Dünya Zeytin Ansiklopedisi yazarı J 0se M. Blazquez "Zeytin yetiştiriciliği yaklaşık altı bin yıl önce Anadolu' da başlamıştır" görüşünü savunuyor ve bu bölgede eski dönemlerde yaşamış halklar içinde yalnızca Asur ve Babillilerin zeytincilikle ilgili bilgi sahibi olmadıklarına dikkat çekiyor. Ama zeytini ilk ehlileştirenler, üzüm, incir, nar, hurma gibi birçok meyva ağacının ilk yetiştirildiği uygarlıklar beşiği Önasya'da, Suriye ve İran'ın kesiştiği yayda oturanlar olsa gerek: Persler, Mezopotamyalılar ve büyük bir olasılıkla, Akdeniz'in doğusundan içeride Mezopotamya'ya kadar yayılan Suriyeli ve Filistinliler. Nitekim, Yakın Doğu'da zeytin yetiştirildiğine ilişkin en eski kalıntıların İsrail ve Ürdün'de kalkolitik döneme (M.Ö. 3700-3200) kadar gitmesi de bu tezi güçlendiriyor.
Bu halklar, tarım ve ticarete yatkınlıkları ve becerileriyle yabani zeytin ağaçlarını aşıladılar. Onlara iyi bakarak, daha sık yapraklı ve daha çok yağ veren bir kültür bitkisine dönüştürdüler, çoğalttılar ve önce Akdeniz kıyı şeridi boyunca geliştirdiler, sonra da başka yerlere yaydılar.
Zeytinin bir kültür bitkisine dönüşmesi, M.Ö. 4000'lerde gerçekleşti. Ancak, meyvasının sıkılıp yağının çıkarılması, zeytinyağının yaygınlaştırılması için yaklaşık 1500-2000 yıl daha gerekecektL.. Gerçekten de, Tunç Çağı'nda Akdeniz'de zeytinciliğin yaygınlaştığı sadece zeytin çekirdeklerinden değil, bulunan yağ presleri, saklanan kaplar, vazo ve fresklere yansıyan artistik çalışmalarda ortaya çıkıyor. "Verimli hilal" olarak adlandırılan bölgede, özellikle Fırat ve Asi ırmakları arasındaki ticaret merkezi Palmira'nın zeytinyağı çok ünlendi. Suriye ve Lübnan kıyılarında yaşayan F enikeliler aracılığıyla, önce zeytinyağı ticareti, ardından fidelerle taşınan zeytin kültürü, M.Ö. 2600-1600 arası önce güneyde Mısır'a, batıda Kıbrıs, Girit ve M.Ö. 1400-1200'lerde Anadolu yoluyla Yunanistan'a, M.Ö. 700'lerde Kuzey Mrika'da Libya ve Tunus'a, Akdeniz'in iki yakasında genişledi. Yunanlıların M.Ö. 8. yüzyılda zeytinyağıve şarap gelirleri ile kurdukları Syrakusa kolonisiyle Sicilyalılara, sonra Romalılara ve onlardan da Fransızlara, İspanyollara ve nihayet Portekizlilere ulaştı. Tabii, bu tarihlerde belli bir kesinlik ve doğru kronolojik sıralama olması imkansız. Giritlilerin zeytini çok daha önce, M.Ö. 3000'lerde bildiklerini öne süren kimi tarihçilere göre, İtalyanların zeytinle tanışması M.Ö. 1200'lere kadar uzanıyor. Kimileri de zeytinin İtalya’ya Yunanistandan değil , İmparator Lucius Tarquinius döneminde (M.Ö. 616-578) Trablus veya Tunus'tan getirildiği görüşünü savunuyor: Romalılar Kuzey Afrika'yı fethettiklerinde, yöredeki Berberi halkın yabani zeytin ağaçlarını aşılamayı bildiklerini ve kültürünü çok geliştirdiklerini göreceklerdi... Her yeni arkeolojik bulunm, araştırmacılara yeni ufuklar açarken, o güne dek doğru kabul edilen nice görüşün de sorgulanmasına neden oluyor. Örneğin, 1957 yılında Cezayir'in güneyinde Sahra'da Tassili bölgesindeki dağlık alanda ortaya çıkarılan ve M.Ö. 5000 - M.Ö. 2000'lerde yapıldığı sanılan mağara resimlerinde başları zeytin dalından taçlarla süslü insan figürleri yöre halkının zeytine yabancı olmadığını kanıtlamıyor mu?
Tablo 1. Türkiye’de Yıllara göre Ağaç sayısı ve Üretim miktarları |
|||||||||||
Yıl |
Ağaç sayısı (bin) |
Üretim (ton) |
|
||||||||
Toplam |
Meyve veren |
Meyve vermeyen |
Toplam |
Sofralık zeytin |
yağlık zeytin |
|
|||||
2010 |
156.448 |
111.398 |
45.050 |
1.415.000 |
375.000 |
1.040.000 |
|
||||
2011 |
154.611 |
117.942 |
36.669 |
1.750.000 |
550.000 |
1.200.000 |
|
||||
2012 |
157.061 |
120.821 |
36.240 |
1.820.000 |
480.000 |
1.340.000 |
|
||||
2013 |
167.030 |
129.161 |
37.869 |
1.676.000 |
390.000 |
1.286.000 |
|
||||
2014 |
168.997 |
140.712 |
28.285 |
1.768.000 |
438.000 |
1.330.000 |
|
||||
2015 |
171.992 |
144.760 |
27.232 |
1.700.000 |
400.000 |
1.300.000 |
|
||||
2016 |
173.785 |
147.430 |
26.335 |
1.730.000 |
433.000 |
1.300.000 |
|
||||
|
|||||||||||
Grafik 1. Türkiye Zeytin Ağacı Varlığı
Türkiye’de 2000’li yılların başında 100 milyon adet altında olan zeytin ağaç varlığı 2015 yılı itibariyle 171 milyon seviyesine ulaşmıştır. Halen süren yayım ve destekleme çalışmalarının da etkisiyle bu sayı artmaya devam etmektedir.
Tablo 2. Zeytin Dikim Alanları (ha)
Türkiye’de zeytin dikim alanları 1995’de 543 bin hektar düzeyinde iken, 2014 yılı itibariyle 938 bin hektara ulaşmıştır. Zeytin dikim alanları bakımından Türkiye’ nin dünya ülkelerine göre, 5. Sırada yeraldığı görülmektedir.
Dünyada ortalama 2.582.000 ton sofralık zeytin üretilmektedir. Ortalama 531.000 ton sofralık zeytin üretimi ile İspanya başı çekmektedir. 2. Sırada ise üretim alanında yaptığı hamlelerle Mısır,üretim miktarı bakımından öne geçmiştir. Ülkemizin ise 4 yıllık ortalama 412.000 ton sofralık zeytin miktarı ile 3. Sırada olduğu görülmektedir (Tablo 3).
Tablo 3. Dünya’da Sofralık Zeytin üretim Miktarları (bin ton)
Grafik 2. Türkiye’ de Sofralık Zeytin Üretimi
Grafik 2.’ den görüleceği üzere Türkiye’ de sofralık zeytin üretimi1996’ dan itibaren giderek artan bir eğilim göstermiştir. 2011 yılı itibariyle, ülkemizde ortalama sofralık zeytin üretiminin 390.000 tonun üzerinde seyrettiği görülmektedir. Son hasat yılı olan 2016/2017 hasat döneminde bu rakam, 433.000 tonu bulmuştur.
Tablo 4.’ de görüleceği üzere Sofralık Zeytin tüketiminde 1. sırada Cezayir, Mısır 2. , Türkiye ise 3. sıradadır.
Cezayir, Mısır ve Türkiye ürettikleri sofralık zeytinin büyük bir bölümünü kendi iç pazarlarında tüketmektedirler. Sofralık zeytinin en yoğun tüketildiği yerler genellikle Ortadoğu coğrafyasına yakın olan ülkelerdir.
Tablo 4. Sofralık Zeytin Tüketimi (bin ton)
Dünyanın en önemli sofralık zeytin üreticisi ülkeleri, üretimlerinin önemli bir bölümünü ihraç ederek önemli döviz girdileri sağlamaktadırlar. En önemli sofralık zeytin ihracatçıları arasında en dikkat çekeni, ciddi bir üretim miktarı olmamasına rağmen pazarda önemli bir yeri olan Arjantin’dir. Türkiye, üretiminin büyük bölümünü iç pazarda tüketirken, ihracat pazarları arasında ABD, Rusya, Romanya, Bulgaristan, Suudi Arabistan ve Almanya yer almaktadır.
Tablo 5. Sofralık Zeytin İhracatı (bin ton)
Türkiye dünya sofralık zeytin ihracatında 4. Sırada yeralırken, İspanya 4 yıllık ortalama 200.000 ton miktarla 1. Sırada yeralmaktadır. İspanya’ yı ortalama 91.000 ton ile Mısır, 77,4 ton ile Fas takip etmektedir.
İÇERİK 9
Sofralık zeytin; işleme şekillerine göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılır.
Türk Gıda Kodeksi Sofralık Zeytin tebliğine göre Doğal Zeytin,“Alkali kullanılmaksızın tam veya kısmi fermantasyon işlemine tabi tutularak kuru tuz veya salamurada hazırlanan, asitlik düzenleyici eklenerek ya da eklenmeksizin muhafaza edilen yeşil, rengi dönük veya siyah zeytin”şeklinde tanımlanmaktadır.
Siyah ya da rengi dönük zeytinlerinsalamurada baskı altında fermantasyona tabi tutularak tatlandırılması işlemidir.
İşlem basamakları:
Hasat ve taşıma
Boylama, ayıklama
Yıkama
Salamuraya koyma ve baskı işlemi
Fermantasyon ve tatlanma süreci
Seçme, sınıflama ve ambalajlama
Bu işleme uygun çeşitlerden yeşil ve/veya rengi dönük zeytinlerin, bütün, çizilmiş veya kırma şeklinde salamura edilmesi, sonrasında satış programına göre fermente edilerek tatlandırılması ya da salamurasının belirli periyotlarla değiştirilerek tatlandırılması işlemlerinden oluşur.
İşlem basamakları:
Hasat ve taşıma
Boylama, ayıklama
Yıkama
Çizme-kırma
Salamuraya koyma
![]() |
Fermantasyon ve tatlanma süreci
![]() |
Seçme, sınıflama ve ambalajlama
Tam olgunluk döneminde hasat edilen doğal siyah zeytinlerin alkali kullanılmaksızın tuz ile kat kat karıştırılarak yenilebilme olgunluğu kazandırılması yoluyla üretilen ve dış yüzeyi kırışmış siyah zeytini ifade etmektedir.
İşlem basamakları:
Hasat ve taşıma
Boylama, ayıklama
Tuz ile katlayarak bidona alma
Mısırözü yağı ilavesi
Bidon kapağının kapatılması
Bidonun belirli aralıklarla çevrilmesi/ tatlanma süreci
Bidondan selelere alma
Ambalajlama
Doğal salamura edilmiş zeytinlerin tatlanma sürecinde veya sonrasında ya da ham zeytinlerin kurutma fırınlarında nemi uçurularak tatlandırılması işlemleri sonrası elde edilen tatlanmış ve yüzeyi kırışmış zeytinlerdir. İşlemler sonrası kurutulmuş zeytinler sınıflandırma ve seçme- ayıklama işlemlerine tabi tutularak ambalajlanır.
Türk Gıda Kodeksi Sofralık zeytin tebliğine göre, işlem görmüş zeytini “Alkali ile işlem gören, sonrasında tam veya kısmi fermantasyon işlemine tabi tutularak salamurada hazırlanan, asitlik düzenleyici eklenerek ya da eklenmeksizin muhafaza edilen yeşil, rengi dönük veya siyah zeytin” olarak tanımlanmaktadır.
Yeşilden sarı olum döneme geçiş sürecinde hasat edilen yeşil zeytinler kostik ile muamele edilerek (2/3 ya da çekirdeğe yakın işleme) acılığı kısmen veya tamamen giderilir. Sonrasında çeşide/stile özel yıkama işlemleri ile zeytinlerin bünyesinden alkali tamamen uzaklaştırılır. Fermantasyon salamurası verilen zeytinler tatlanma sürecine bırakılır. Bu süreçte, zeytin ve salamuranın bazı kimyasal parametreleri kontrol edilerek hem sağlıklı bir fermantasyon olması için gereken koşullar izlenir hem de tuz, laktik asit gibi katkı maddeleri ilave edilerek bu sürecin ideal koşulları temin edilir.
Hasat ve taşıma
![]() |
Boylama, ayıklama
Yıkama
Alkali ile muamele
Yıkama işlemleri
![]() |
Fermantasyon salamurası verme
Fermantasyon takibi
Seçme, sınıflama ve ambalajlama
Türk Gıda Kodeksi Sofralık zeytin tebliğine göre, oksidasyonla karartılmış zeytin “Yeşil, siyah veya rengi dönük zeytinin alkali ile işlemden geçirilerek, oksidasyon ile karartıldıktan sonra fermente edilerek veya edilmeden elde edilen zeytin” olarak tanımlanır.
Genellikle zeytinler sarı olum döneminden mor/siyaha geçiş aşamasında iken hasat edilerek fermantasyon kaplarında muhafaza edilir. Üretim programına göre, kaptan çıkarılan zeytinler oksidasyon tanklarına alınarak alkali ile muamele edilir ve ortama hava verilir. Ardından uygulanan yıkama işlemi esnasında CO2 verilerek nötrlenmesi sağlanır. Kostikleme ve yıkama işlemleri sonrası salamuraya eklenen stabilizör maddesi ile renk stabilizasyonu gerçekleşir. Bu esnada renk koyulaşmış ve ambalajlamaya hazır hale gelmiştir.
Hasat ve taşıma
![]() |
Boylama, ayıklama
Fermantasyon/konservasyon salamurası verme
Boylama
Oksidasyon tankına alma
![]() |
Alkali ile muamele
Yıkama ve CO2 uygulama
![]() |
Renk Stabilizasyonu
Seçme ayıklama
Ambalajlama
Türk Gıda Kodeksi, Sofralık Zeytin tebliği’ ne göre, “Acılığı alkali kullanılarak giderilmiş zeytin danelerinin tekniğine uygun olarak suyunun uzaklaştırılması ile elde edilen siyah zeytinler” olarak ifade edilmektedir.
1.3.1. Avantajları
1.1. Ambalaj Nedir?
Ambalaj; içine konulan ürünleri dış etkenlerden koruyan, taşıma, depolama, dağıtım, tanıtım, reklam, pazarlama v.s. fonksiyonların yerine getirilmesi yanında, kullanılıncaya kadar ürünlerin özelliklerini kaybetmemesini de sağlayan karmaşık bir sistemin genel adı olarak tanımlanabilir.
Bugünün pazarında ambalaj; sadece ürünü koruyup ve satmak için değil, aynı zamanda çevreye gösterilen duyarlılık ve saygıyı yaşatma konusunda da önem kazanmıştır. Yeni ambalaj teknolojilerinin çevreye olan etkilerini de ön planda tutarak gelişmekte olup, üretimden dağıtıma ve dağıtımdan atık denetimine kadar ürünlerin doğal ekolojiye saygılı ve uygun maliyetlerde üretime imkan sağlayabilmelidir.
1.3. Ambalaj seçiminde dikkate alınması gereken kriterler
1.4. Zeytin sektöründe kullanılan ambalaj tipleri
Zeytin sektöründe sıklıkla kullanım alanı bulan 3 tip ambalajlama yöntemi mevcuttur:
1.4.1.Modifiye atmosferde paketleme (MAP)
Ambalajın kırışmasını ve hassas ürünlere hasar gelmesini engellemek için de ideal bir “dolgu” gazıdır.
1.4.2.Teneke Kutu ve Cam Ambalajlarda Ambalajlama
1.4.3. Plastik Ambalajlarda Ambalajlama
1.4.4. Ülkemiz Gıda Ambalajlama Piyasasına genel bir bakış
1.4.5. Gıdalarda kullanılan tüm ambalajların taşıması gereken ortak özellikler
1.4.6.Sofralık zeytinde Neden ambalajlı ürün tercih edilmelidir?
Sofralık zeytinlerin etiketleme bilgileri Türk Gıda kodeksi Etiketleme Yönetmeliği ile Sofralık Zeytin Tebliği hükümlerine göre düzenlenmelidir.
a) Yeşil zeytin
b) Rengi dönük/pembe zeytin
c) Siyah zeytin
Sofralık zeytin; işleme şekillerine göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılır:
a) Doğal zeytin
1) Doğal salamura zeytin
2) Sele zeytini
3) Doğal kurutulmuş zeytin
b) İşlem görmüş zeytin
1) Oksidasyonla karartılmış zeytin
2) İşlem görmüş kurutulmuş zeytin
3) İşlem görmüş salamura zeytin
Sofralık zeytin, piyasaya sunuş şekillerine göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılır:
a) Bütün zeytinler
1) Bütün zeytin
2) Kırma zeytin
3) Çizik zeytin
b) Çekirdeği çıkartılmış zeytinler:
1) Çekirdeksiz zeytin
2) Dilimli zeytin
3) Yarım zeytin
4) Çeyrek zeytin
5) Bölünmüş zeytin
6) Kıyılmış zeytin
c) Dolgulu zeytinler
ç) Hurma zeytinler
d) Salata zeytinler